Müşrikler Rububiyyeti Kabul Ediyorlardı
Müşrikler
Rububiyyeti Kabul Ediyorlardı
Şâyet Rasûlullah
sallallahü aleyhi vesellem'ın kendileriyle savaştığı bu kimselerin
Allah'ın rubûbiyetine tanıklık ettiklerine dair delil istiyorsan, yüce Allah'ın
şu buyruklarını oku:
"De ki: Size
gökten ve yerden rızık veren kimdir? Yahut o gözlere ve kulaklara malik olan
kimdir? Ölüden diriyi çıkaran ve diriden ölüyü çıkaran kimdir? İşleri yerli
yerince kim yönetiyor? Hemen: Allah diyeceklerdir. De ki: O halde korkmaz
mısınız?"
(Yunus, 10/31)
"De ki Yer ve
oradakiler kimindir? Eğer biliyorsanız (söyleyin). Onlar Allah'ındır,
diyecekler. Sen de ki: O halde siz iyice düşünüp ibret almaz mısınız? De ki:
Yedi göğün ve büyük arşın Rabbi kimdir? Allah'ındır, diyeceklerdir. De ki: O
halde korkmaz mısınız? De ki: Herşeyin hakimiyeti elinde bulunan, himaye eden
fakat kendisine karşı kimsenin himaye altına alınmasına imkân tanımayan kimdir?
Eğer biliyorsanız (söyleyin). Onlar, Allah'ındır diyeceklerdir. De ki öyleyse
nasıl olur da aldanıyorsunuz?" (el-Mu'minûn, 23/84-89)
Müellif Allah
ona ranmet etsin burada daha önce belirttiği "bunlar rububiyetin tevhidini
kabul ediyorlardı" şeklindeki sözlerinin delilini zikretmektedir. Ancak o bu
açıklamayı istidlâli daha tam, daha sağlam ve daha iyi bir yer etsin diye, soru
ve cevap şeklinde vermeyi tercih etmiş ve: "Eğer ... delil istersen, yüce
Allah'ın:"De ki size gökten ve yerden rızık veren kimdir?..." (Yunus,
10/31) buyruğunu oku." demektedir.
"O halde
korkmaz mısınız?" buyruğu şu demektir: Sizler bunları kabul ettiğinize göre
eksiksiz mülk ve egemenin, eksiksiz şekilde kâinatın işlerini çekip ve çevirenin
O olduğuna, biricik yaratıcının, rızık verenin, kulaklara ve gözlere mutlak
malik olanın O olduğuna, ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkartanın, bütün işleri
yönetenin O olduğuna dair itirafta bulunduğunuz Allah'tan sakınmaz mısınız?
Böyle bir soru
azar ve söylediklerinin bağlayıcılığını onlara hatırlatmak içindir. Yani sizler
böyle bir inanca sahib olduğunuza göre Allah'tan sakınmanız, O'na hiçbir şeyi
ortak koşmaksızın, bir ve tek olarak yalnızca O'na ibadet etmeniz de
gerekmektedir.
Müellif Allah
ona ranmet etsin bizden "De ki yer ve ordakiler kimindir" âyetlerini
de okumamızı istemektedir. Bu âyetler de Peygamber Muhammed sallallahü aleyhi
vesellem'in aralarında gönderilmiş olduğu müşriklerin rububiyetin tevhidini
kabul ettiklerinin delilleri arasındadır. Onlar yerin ve orada olanların
hepsinin ortaksız olarak yalnızca Allah'a ait olduğunu kabul ettikleri gibi,
gökleri ve yeri Allah'ın yarattığını, büyük Arşın Rabbinin O olduğunu da kabul
ediyorlar, herşeyin melekûtunun (mutlak egemenlik ve tasarrufunun) yalnızca
O'nun elinde olduğunu, kendisi başkasını himaye etmekle birlikte ona rağmen
kimsenin himaye altına alamayacağını da kabul ediyorlardı. Bütün bunları kabul
etmeleri bir ve tek olarak Allah'a ibadet edip, ibadetlerini yalnızca O'na
tahsis etmelerini de gerektirmektedir. Bundan dolayı bu üç âyetin herbirisinin
sonunda da soru kipi ile onların azarlandıkları görülmektedir.
Peygamber
sallallahü aleyhi vesellem'in aralarından gönderildiği müşriklerin
rubûbiyetin tevhidini ikrar ettiklerini belirten âyet-i kerimeler de pek çoktur.
Onların bu
hususları (yani rubûbiyetin tevhidini) kabul ettiklerini ve bununla birlikte
Rasûlullah sallallahü aleyhi vesellem'ın onları kendisine davet ettiği
tevhidin kapsamına almadığını kesinlikle anlayıp, onların inkâr ettikleri
tevhidin günümüzdeki müşriklerin "itikad" diye adını verdikleri ibadet tevhidi
olduğunu bildiğine göre...[1]
Yani Rasûlullah
sallallahü aleyhi vesellem'ın kendi aralarında gönderilmiş olduğu müşrikler
rubûbiyet tevhidini kabul ediyorlardı. Bu ise bir ve tek olarak yüce Allah'ın
yaratıcı olduğuna, mutlak malik ve bütün işleri çekip çevirenin O olduğuna
inancı ihtiva eder. Onların Allah'ın yaratıcı, malik ve bütün işleri çekip
çeviren olduğuna iman etmeleri, Rasûlullah sallallahü aleyhi vesellem'ın
kendilerini kabul etmeye davet ettiği, kanlarının ve mallarının dokunulmazlığını
da sağlayan ibadetin tevhidi kapsamına onları sokmuyordu.
İşte onların inkâr
ettikleri tevhidin -müellifin belirttiği gibi- çağımızın müşrikleri tarafından
"itikad" diye adlandırılan ibadetin tevhidi olduğunu öğrenmiş olduğuna göre
onların kabul ettikleri bu (rububiyet tevhidi)nın tevhidde yeterli olmadığını,
hatta İslamın çerçevesi içerisinde de yeterli olmadığını açıkça görmüş
oluyorsun. Çünkü ibadet tevhidini kabul etmeyen bir kimse müslüman değildir,
isterse rububiyet tevhidini kabul etsin. Bundan dolayıdır ki Peygamber
sallallahü aleyhi vesellem -önceden de geçtiği gibi- rububiyetin tevhidini
kabul etmiş olmalarına rağmen müşriklerle savaşmış bulunmaktadır.
[1]
Açıklamadan da anlaşılacağı üzere; cümle; "tek başına bu tevhidin yeterli
olmadığını da anlamış bulunuyorsun" diye ya da benzeri bir mana ile
tamamlanır. (Çeviren)
TEVHİD
- TEVHİD..
- Tevhid; Anlam ve Mâhiyeti
- Tevhid'in Amacı
- Tevhid'in Kapsamı
- Tevhid'in Kısımları
- 1- Zat'ta Tevhid
- 2- Sıfatta Tevhid
- 3- Fiilde Tevhid
- Allah'tan Başka İlâh/Ta ı Yoktur İfadesinin Anlamı
- Tevhidin Pratik Görüntüleri
- 1- Kâinattaki Tevhid
- 2- Siyasette Tevhid
- 3- Toplumda Tevhid
- 4- Kişide Tevhid
- 5- Yürekte ve Dilde Tevhid
- Tevhid
- Tevhid ve Ahlak
- Tevhid; Hayatın Anlamı
- 1) Rubûbiyet Tevhidi
- 2) Ulûhiyet Tevhidi
- İbâdet
- Tevhidin Yansımaları
- Evrendeki Tevhid.
- Tevhid ve Allah'ın Hâkimiyeti
- Tevhid ve Tâğutlarla Mücâdele.
- Tevhidi Bozan Durumlar
- Kur'ân-ı Kerim'de Tek İlâh/Tevhid Kavramı
- Kur'an'da Tevhidle İlgili Önemli Vurgular
- Kur'an Metodu
- Allah İnancının Fıtrî Oluşu
- Tevhidin Göstergesi; Kapsadığı Mânâ ve Sonuçları 1- Tevhid Bir Hayat Nizamıdır
- 2- Tevhid, Bir İnkılâp Projesidir
- 3- Tevhid, Kâinat Nizamıdır
- 4- Tevhid, Özel Bir Medenyet ve Kültür Oluşturur
- 5- Tevhide İnanmak, Gerçek üstünlüğü Doğurur
- 6- Tevhid, Bir Kurtuluş Reçetesidir
- Tevhid Penceresinden Günümüz ve İnsanımız.
- Amelde Tevhid.
- MUVAHHİD..
- KELİME. Kelime Nedir?
- Kelime'nin Kur'an'daki Anlamları
- KELİME-İ ŞEHÂDET..
- KELİME-İ TAYYİBE.
- KELİME-İ TEVHİD..
- LÂ İLÂHE İLLALLAH..
- LA İLAHE İLLALLAH'IN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
- La İlahe İllallah'ın Fazileti
- La İlahe İllallah'ın İ'rabı
- La İlahe İllallah'ın Rükûnleri
- La İlahe İllallah'ın Şartları
- La İlahe İllallah'ın Manası Ve Gereği
- La İlahe İllallah Sözü Ne Zaman Fayda Verir?.
- La İlahe İllallah'ın Fert Ve Toplum Üzerindeki Etkisi
- ULÛHİYET..
- % KAÇ MÜSLÜMANIM...
- % Kaç Müslümansınız?.
- Kelime-i Tevhidin Tarihçesi
- İnsanoğlu Kendi Kendine Yeterli Midir?.
- Niçin Peygamberlerin Kendi Kavimlerine Davet Ettiği İlk Kavram Kelime-i Tevhiddi?.
- Nuh (a.s.)
- Kelime-i Tevhide Olan Tepkiler
- Kavmin Kelime-i Tevhid Anlayışı
- Ve Sonuç
- Hud (a.s.) (Ad kavmine Gönderilmiştir)
- Kelime-i Tevhid Ve İlah Anlayışları
- Kelime-i Tevhide Tepkiler
- Ve Sonuç
- Semud Kavmi
- Kelime-i Tevhide Tepkiler
- Ve Sonuç;
- Sonuç.
- Lâ İlâhe İllâllah Derken Ne Tür İlahları Red Ediyoruz.
- İlah Olmanın Vasıfları
- Kelime-i Tevhidin Şartları
- Kelime-i Tevhidi Bozan Durumlar
- Peki Nasıl Kandırıldık?.
- Kelime-i Şahadet Üzerinde Oynanan Oyunlar
- Peki Ne Yapmalı?.
- % Kaç Müslümanız?.
- 1. Müslüman İtaatkârdır
- 2. Allah Rızası İçin Sever
- 3. Kardeşlerine Küsmez, Onları Terketmez.
- 4. Hoşgörülü ve Affedicidir
- 5. Güler yüzlüdür
- 6. Nasihat Eder
- 7. İyilik ve Vefakârlık Müslümanın Tabii Halidir
- 8. Kardeşlerine Karşı Yumuşaktır
- 9. Gıybet Etmez, Kardeşlerini Çekiştirmez.
- 10. Haset Etmez.
- 11. Münakaşa ve Rahatsız Edici Şakalardan Çekinir, Sözünde Durur
- 12. Doğrudur, Hile Yapmaz,Aldatmaz, İhanet Etmez.
- 13. Cömerttir
- 14. Kardeşlerine Dua Eder
- 15. Merhametlidir
- 16. Hayâlıdır, Ayıpları Örter
- 17. Fedakârdır
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
- ŞÜPHELERİ YOKEDEN TEVHİD GERÇEĞİ
- ÖNSÖZ..
- Besmele'nin Şerhi
- İlim ve İdrak.
- Rahmet ve Mağfiret
- Tevhid'in Çeşitleri
- Dinin Maksadı
- İlk Rasul
- Dinde Aşırılık.
- Salih Zat
- Son Rasul ve İsa.
- Rasûlullah'ın Kendilerine Gönderildiği Kafirler
- Müşrikler Rububiyyeti Kabul Ediyorlardı
- Müşriklerin Meleklere, Salihlere ve İsa'ya İbadeti
- İhlâs.
- Dua ve Türleri
- Kurban Keserek İbadet
- Adak.
- İstiğase (Yardım Dileği
- Rububiyyeti Kabul Yetmez.
- Tevhid "Lâ İlâhe İllallah" Sözünün Anlamıdır
- Aslolan Şehadet Kelimesinin Anlamıdır
- Kafirlerin En Cahilleri Bile "Lâ İlâhe İllallah"ın Manasını Kavrıyorlardı
- Allah Şirk'i Bağışlamaz.
- Mazeret Olmayan Cehalet
- Mazeret Olan Cehalet
- Aksine Delil Olmadıkça Kişinin Müslümanlığı Devam Eder
- Tekfir'e Mani Olan Şeyler
- Peygamberlerin Düşmanları
- Tevhid Düşmanları'nın Şüpheleri
- Muvahhid Olan Kimse Galiptir
- Kur'an-ı Kerim'in Batılı Yokedişi
- Batıl Ehline Cevap.
- "Biz Allah'a Ortak Koşmuyoruz, Salihleri Aracı Kılıyoruz..." Şüphesi
- "Onların Yalvardıkları da Rablerine Yakın Olmak İçin Yol Ararlar".
- "...Ben, Şefaat Edecekleri Ümidi İle Onlara Yöneliyorum..." Şüphesi
- "Salihlere Sığınmak Onlara Dua Etmek İbadet Değildir!?" Şüphesi
- Rasûlullah'ın Şefaati
- Salihlere Sığınmak Şirktir
- Şirki; Putlara Tapınmaktan İbaret Zannetmenin Yanlışlığı
- Eskilerin Şirki Şimdikilerden Hafifti
- Biz Allah'a, Rasûlullah'a ve Ahiret'e İnanıyoruz Diyerek Müşriklikten Sıyrılmak İsteyenlerin Şüphesi
- "Bize Bir İlah Yap Diyenler Kafir Olmadıklarına Göre..." Şüphesi
- "Kıyamet Gününde Rasullerden Yardım Dilenecek" Şüphesi
- Dua Talebi ve Selef-i Salih'in Tavrı
- Cebrail'in, İbrahim'e Bir İhtiyacın Var mı? Diye Sorması
- Tevhid Hususunda Önemli Bir Açıklama.
- ALTI ESASIN AÇIKLANMASI
- Birinci Esas Dini Allah'a Halis Kılmak ve Zıttı Allah'a Ortak Koşmak.
- İkinci Esas Dinin Etrafında Birleşmek ve Zıttı Dinde Ayrılığa Düşmek.
- Üçüncü Esas Yöneticilere İtaat
- Dördüncü Esas İlim ve Alimler, Fıkıh ve Fakihler
- İlmin Faziletleri
- Beşinci Esas Yüce Allah'ın Gerçek Dostları ve Onlara Benzemeye Çalışan Allah Düşmanları
- Altıncı Esas Kur'ân ve Sünnetin Terkedilip, Değişik Hevâ ve Görüşlere Uymaya Dair Şüphe