Fecir | Konular | Kitaplar

"Onların Yalvardıkları da Rablerine Yakın Olmak İçin Yol Ararlar".

Yeni Sayfa 1




"Onların
Yalvardıkları da Rablerine Yakın Olmak İçin Yol Ararlar"

 

Böyle diyen
kimseye sen de şunu hatırlat: Kâfirlerden kimisi putlara dua (ve ibadet) ediyor,
kimisi de Allah'ın dostlarına (velilere) dua ediyordu. Yüce Allah haklarında
şöyle buyurmaktadır:

"Onların o
yalvardıkları da Rablerine hangisi daha yakın olacak diye yol ararlar."
(el-İsra, 17/57)

Aynı şekilde o
kâfirlerin kimisi Meryem oğlu İsa'ya ve onun annesine dua (ve ibadet) ediyordu.
Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Meryem oğlu Mesih
bir rasûlden başka bir şey değildi. Ondan önce de rasûller gelip geçmiştir.
Anası ise sıddıyka bir kadındı. İkisi de yemek yerdi. Bizim âyetleri onlara
nasıl açıkladığımıza bir bak. Sonra da onların nasıl döndürüldüklerine bir bak.
De ki: Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve hiçbir zarar vermeye gücü
yetmeyen kimseye ibadet mi ediyorsunuz. Halbuki Allah herşeyi işitendir,
hakkıyla bilendir."
(el-Maide, 5/75-76)

Müellifin "ona
şunu hatırlat" sözleri daha önce geçen: "Şâyet kâfirlerin... kabul ederse"
şeklindeki sözlerinin cevabıdır. Yani sen de buna şunu hatırlat, bu müşrikler
arasından kimisi senin maksad itibariyle onunla uyum gösterdiğin için bu yönüyle
kendisine benzediğin şekilde şefaat taleb etmek maksadıyla putlara dua ederdi.
Kimisi de sen de maksat ve mabud noktasında kendisi ile uyum arzettiğin
evliyalara ibadet ederdi. Onların evliyalara dua ve ibadet ettiklerinin delili
yüce Allah'ın: "Onların yalvardıkları da Rablerine hangisi daha yakın olacak
diye yol ararlar." (el-İsra, 17/57) buyruğudur.

Onlar aynı şekilde
hristiyanların Meryem oğlu Mesih'e ibadet ettikleri gibi peygamberlere ibadet
ediyorlardı. Yine yüce Allah'ın şu buyruğunda dile getirildiği üzere meleklere
de ibadet ediyorlardı:

"O günde onların
hepsini haşredecek, sonra da meleklere şöyle diyecek: Bunlar mı size ibadet
ederlerdi."
(Sebe, 34/40)

Böylelikle
müşriklerin putlara ibadet ettikleri gerekçesi ile kendisinin putlara ve salih
kimselere ibadet etmesi şeklindeki yanlış benzetmesine verilen cevab iki yönüyle
açıklık kazanmış olmaktadır:

1-
Böyle bir benzetme doğru olamaz. Çünkü sözü geçen o müşrikler arasında velilere
ve salih kimselere ibadet edenler vardı.

2-
Bu müşriklerin o putlardan başka kimseye ibadet etmediklerini kabul etsek dahi
böyle diyen bir kimse ile o müşrikler arasında hiçbir fark kalmaz. Çünkü hepsi
de kendisine hiçbir fayda sağlayamayan varlıklara ibadet etmiş olmaktadır.

Ve o kimseye yüce
Allah'ın şu buyruğunu da hatırlat:

"O günde onların
hepsini haşredecek, sonra da meleklere şöyle diyecek: Bunlar mı size ibadet
ederlerdi. Melekler diyecekler ki: Tenzih ederiz Seni, bizim velimiz (mabudumuz)
onlar değil Sensin. Aksine onlar cinlere ibadet ediyorlardı. Bunların çoğu
onlara inanıyorlardı."
(Sebe, 34/40-41)

Yüce Allah'ın şu
buyruğunu da hatırlat:

"Allah: Ey Meryem
oğlu İsa! İnsanlara Allah'ı bırakıp da beni ve anamı iki ilâh edinin diye sen mi
söyledin diyeceği zaman (İsa) şöyle diyecek: Seni tenzih ederim. Hakkım olmayan
bir sözü söylemek bana yakışmaz. Şâyet ben onu söylemiş isem, zaten sen onu
bilmişsindir. Sen içimde olanı bilirsin ama ben senin gizlediklerini bilmem.
Şüphesiz sen gaybları çok iyi bilensin."
(el-Maide, 5/116)

Müellifin: "Sen
ona yüce Allah'ın:"O günde onların hepsini haşredecek, sonra da meleklere
şöyle diyecek..." şeklindeki ifadeleri daha önce geçen: Ona şunu hatırlat,
kâfirlerden putlara dua (ve ibadet) edenler vardır..." şeklindeki sözlerine
atfedilmiştir. Bundan maksat da ona kâfirler arasından meleklere ibadet eden
kimselerin olduğunun açıkça anlatılmasıdır. Halbuki melekler Allah'ın
yarattıklarının en hayırlılarındandır ve O'nun velileridir. (Allah'ın
dostlarıdır.) Böylelikle bu batıl iddiada bulunan kimsenin kendisi ile kâfirler
arasındaki fark kendisi salih kimselere ve velilere dua (ve ibadet) ederken
kâfirlerin taş ve benzeri şeylerden yapılmış putlara ibadet ettikleri şeklindeki
hakkı batıla karıştıran gerekçesi çürütülmüş olmaktadır.

Yüce Allah'ın:"Allah:
Ey Meryem oğlu İsa... diyeceği zaman" buyruğunu da hatırlat" sözleri şu
demektir: Yani sen böyle diyen kimseye yüce Allah'ın: "Allah... diyeceği
zaman" âyetini de hatırlat ki onun: Kâfirlere velilere ve salihlere ibadet
ediyorlardı. Dolayısıyla kendisi ile o kâfirler arasında bir fark olmadığı
şeklinde ona karşı susturucu delili ortaya koymuş olacaksın.

Ona de ki: Sen
yüce Allah'ın putlara yönelen kimselerin kâfir olduklarını belirttiği gibi,
salihlere (ibadet kastıyla) yönelen kimselerin de kâfir olduklarını belirttiğini
ve Rasûlullah sallallahü aleyhi vesellem'ın da onlarla savaşmış olduğunu
bilmiyor musun?

Müellifin "ona
deki..." sözleri şu demektir: Sen ona yüce Allah'ın salihlere ibadet edenleri
de, putlara ibadet edenleri de kâfir olarak tesbit ettiğini açıkla. Peygamber
sallallahü aleyhi vesellem'in da bu şirkleri sebebiyle onlarla savaşmış
olduğunu belirt. Onların tapındıkları kimselerin Allah'ın veli kulları ve
peygamberleri arasından olmalarının kendilerine hiçbir fayda sağlamadığını
göster.