Fecir | Konular | Kitaplar

i- Fâiz

i



i- Fâiz:

 
"Fâiz yiyen kimseler
(kabirlerinden), tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar.
Onların bu hali, 'alış veriş (ticâret) de fâiz gibidir' demelerindendir. Oysa ki
Allah, ticâreti helâl, fâizi haram kılmıştır..."   (2/Bakara, 275). İslâm,
bütün çeşitleri ve miktarlarıyla fâizi yasaklamış, haram kılmıştır. İçkinin
günahı, nasıl yalnızca içenin üzerinde kalmıyorsa, fâizin vebali de sadece onu
yiyene âit değildir. Fâizi ödeyen, mukaveleyi yazan ve şâhidlik edenler de
günaha girmektedir. Hadiste "Allah Teâlâ'nın fâiz yiyeni, yedireni,
şâhidlerini ve yazanı lânetlediği" (Buhârî, Büyû' 24, 113; Ebû Dâvud, Büyû'
4; Tirmizî, Büyû' 2) ifade edilmiştir.
Fâiz yasağının sebep ve
hikmetleri, şu maddelerle özetlenebilir:
1- Fâizli kredi kullananlar
fâizi de maliyete ekledikleri için bu fazlalık sonunda tüketiciden (sermayesi
olmayan, emekçi, zanaatkâr vb. dar gelirli ve fukarânın cebinden) çıkmaktadır.
Böylece zengin daha zengin, fakir ise daha fakir hale gelmektedir.
2- Fâizli kapitalist
sistemlerde zengin-fakir arasındaki refah farkı gittikçe büyüyeceği için bunun
sonucu sosyal bunalımlar, anarşi ve fesât toplumu kasıp kavuracaktır.
3- Fâizsiz kredi insanları
birbirine yaklaştırırken, fâiz uzaklaştırmakta, düşmanlık doğurmaktadır.
4- Fâizcilik, paradan para
kazanan, rantiyeci, hortumcu, toplum içinde fâiz yiyip yatan, işsiz güçsüz ömür
tüketen, topluma hizmetten uzak yaşayan bir sınıfın doğmasına sebep olmaktadır.

5- Fâizli kredi ile çalışan
kimse gece gündüz çalışıp didinirken riziko içindedir; fâizci ise, hem emeksiz
hem de endişesizdir. Bu durum, kişilerin adâlet duygusunu zedelemekte, ahlâka ve
toplum dayanışmasına ters düşmektedir.