Fecir | Konular | Kitaplar

Hadis-i Şeriflerde Vasiyet

Hadis

Hadis-i Şeriflerde Vasiyet

"Bir Müslümanın vasiyet etmek
istediği bir şey olup da, vasiyeti yanında (veya yastığının altında) yazılı
olmadan iki gece geçirmeye hakkı yoktur."
(Buhârî, Vesâyâ 1; Müslim, Vasiyyet 4, hadis no: 1627; Ebû Dâvud, Vesâyâ 1, hds.
No: 2863; Tirmizî, Cenâiz 5, -974-; Nesâî, Vesâyâ 1; İbn Mâce, Vesâyâ, 2)

"Allah (c.c.) size, amellerinize
ziyâde olarak ölümünüz esnâsında mallarınızın üçte birini tasadduk etti (vasiyet
etme yetkisi verdi)." (İbn
Mâce, Vesâyâ, 5)

Rasûlullah(s.a.s.)'a: "Hangi
sadaka efdaldir?" diye sorulmuştu. "Sağlıklı ve fakirlikten korkup zenginliğe
ümit bağladığın, mala karşı cimri olduğun halde tasadduk etmen! Bu şekilde
tasadduku, can boğazına gelip de, 'falana şu kadar, filâna bu kadar' diye
(vasiyet ede)ceğin zamana kadar devam ettir. O sırada (yaptığın tasaddukun sana
bir faydası yoktur, çünkü malın, artık) zâten birilerinin olmuştur." (Buhârî,
Vesâyâ 7, Zekât 11; Müslim, Zekât 92, hadis no: 1032; Ebû Dâvud, Vesâyâ 3, hds
no: 2865; Nesâî, Vesâyâ 1)

Bir kimse malının üçte birinden
fazlasını vasiyet edemez: Sa'd İbn Ebî Vakkas (r.a.) anlatıyor: "Rasûlullah
(s.a.s.) Vedâ haccı senesinde, bende ortaya çıkan şiddetli bir ağrı sebebiyle
yatmakta olduğum hastalığım için bana geçmiş olsun ziyâretine geldi. 'Ey
Allah'ın rasûlü, dedim. Gördüğünüz gibi ağrım çok şiddetlendi. Ben mal mülk
sahibi bir kimseyim. Bana vâris olacak tek kızımdan başka kimsem yok. Malımın
üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum' dedim. Hemen "Hayır, olmaz!"
buyurdu. 'yarısı?' dedim. Yine "olmaz!" buyurdu. 'Üçte biri?' dedim.
"Üçte biri olabilir, ama o bile çoktur. Senin geriye zengin vârisler bırakman,
insanlardan dilenen fakir kişiler bırakmandan daha hayırlıdır. Sen azîz ve celil
olan Allah'ın rızâsını arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, hanımının ağzına
koyduğun bir lokma bile olsa-, mutlaka onun sebebiyle mükâfatlanacaksın'
buyurdu..." (Buhârî, Cenâiz 34, Vesâyâ 2, 3, Fezâilu'l-Ashâb 49, Meğâzî 77,
Nafakat 1, Merzâ 13, 16, 43, Ferâiz 6; Müslim, Vasıyyet 5, hadis no: 1628; Êbû
Dâvud, Vesâyâ 2, hadis no: 2864; Nesâî, Vesâyâ 3)

"Allah Teâla her hak sahibine
hakkını vermiştir. Bu sebeple, vârise (vârislerden biri lehine) vasiyet yoktur."
(Buhârî, Vesâyâ 6;
Tirmizî, Büyû' 88, Vesâyâ 5, hadis no: 2122; Ebû Dâvud, Vesâyâ 6; İbn Mâce,
Vesâyâ 6; Nesâî, Vesâyâ 5-6, 247-)

Hz. Enes anlatıyor: "Rasûlullah
(s.a.s.)'a ölüm vakti geldiği vakit, Allah'ın Elçisi'nin can çekişirken yaptığı
vasiyetin tümü: "Namaz(ı ihmal etmeyin) ve sağ ellerinizin sahip oldukları(nın
yani kölelerinizin hukukuna riayet edin)" demek olmuştur." (Kütüb-i Sitte
Terc. ve Şerhi, c. 17, s. 338)

"Mahrum kişi, vasiyet etmekten
mahrum kalan kişidir."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve Şerhi, c. 17, s. 338)

"Kim vasiyet yapmış olarak ölürse
doğru bir yol ve sünnet üzere ölmüş olur; takvâ ve şehâdet üzere ölmüş olur,
mağfirete uğramış (günahları bağışlanmış) olarak ölmüş olur."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve Şerhi, c.
17, s. 339)

"Kim vârisinin mirasçılığı (hakkı)ndan
kaçarsa Allah Kıyâmet günü o kimsenin cennetten mirasçılığını keser."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve Şerhi,
c. 17, s. 339)

"Kim, ölüm yaklaşınca vasiyette
bulunur ve vasiyeti de Allah'ın kitabına uygun olursa, bu vasiyeti, onun
hayatında vermeyi ihmal ettiği zekâtına keffâret olur."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve Şerhi, c.
17, s. 340)

"Şüphesiz, Allah Teâla, (ahirete
göndereceğiniz hayır) amellerinizi artırmak için, vefatınız zamanında
mallarınızın üçte birini size tasadduk etti (vasiyet etme yetkisini verdi)."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve
Şerhi, c. 17, s. 340)

"(Allah azze ve celle buyurdu ki:)
‘Ey Ademoğlu! İki şey vardır ki, hiçbirisi senin hakkın değildir ve ben onları
rahmetimle sana bağışladım: 1) (Canını almak üzere) gırtlağından tuttuğum anda
malından sana (vasiyette bulunman için üçte bir nisbetinde) bir pay ayırdım, tâ
ki onunla seni temizleyeyim, günahlarından arındırayım. 2) Ecelin sona erdikten
sonra kullarımın sana (kılacakları cenaze) namazı."
(Kütüb-i Sitte Terc. ve Şerhi, c.
17, s. 341)