Fecir | Konular | Kitaplar

Zekât

Zekât




Zekât
 
Zekât, kelime anlamı olarak;
bereket, artmak, üremek ve  temizlemek demektir. Zekât vermek, hem insanı
malında bereket  ve artışı sağlayacak bir yola götürdüğü, hem de mal  ve
servetteki fakirin hakkı çıkarılarak cimrilik kirlerini giderdiği ve insanın iç
dünyasında bir arınma vücuda getirdiği için, bu göreve zekât denmiştir. Terim
olarak zekât, Kur'an'da sayılan sınıflardan birisine veya birkaçına Allah rızası
için belli bir malın belirli bir kısmını belirli zamanlarda vermek anlamında
İslâm'ın rükûnlarından birisi olan mâlî ibadetin adıdır. 
"Namazı ikame edin (hakkıyla
kılın), zekâtı verin, rükû edenlerle beraber rükû edin." (2/Bakara, 43)
Zekât, Kur'an'da 32 yerde geçmektedir. Kur'an'da sadaka kelimesi de genellikle
zekât anlamında kullanılmaktadır. Zekâta "sadaka" isminin verilmesinin sebebi,
zekâtın malı temizleyip sıhhat ve kemâline sebep olması, zekât verenin de
imanındaki sadakat ve olgunluğuna delalet etmesidir. Ancak, kullanılışta sadaka,
hem farz hem de nâfile olan malî ibadetler, her çeşit infak için kullanıldığı
halde, zekât sadece farz olan ibadete denir. Zekât, ekonomik fedâkârlık olan
infakın mecburî ve müeyyideli bir uygulanışıdır. Kur'an'da altı yerde namazla
birlikte ifade edilmektedir. Böylece namazın ruhî arındırma, fahşâ ve
münkerden insanı temizleme özelliği yanında, zekâtın sosyo ekonomik bir
arındırma getirdiği, bu iki ibadetle insanın beden, ruh, psikoloji, manevî  ve
sosyal yönlerden temizlenmiş olur. Yine namaz emrinin, kişinin Rabb'ine karşı
görevleri için baş örnek, zekâtın da insanın diğer insanlara karşı görevleri
için prototip olduğu değerlendirilebilir. Böylece namazı gereği gibi kılan
bir mü'min, Rabbine karşı şükür ve kullukla ilgili tüm diğer ibadetleri
kolaylıkla yerine getirebilecek seviyeye yükselirken, zekât görevini gerektiği
gibi yapan insan da diğer insanlara ve çevresine karşı fedâkârlık ve diğer
görevlerini kolaylıkla yerine getirebilecek bir olgunluğa ulaşır. Namazla her
türlü ahlâkî ve ruhî kötülüklerden uzaklaşırken; zekâtla da mala tapmaya kadar
varabilecek,  mal ve dünyaya aşırı düşkünlükten, hırs ve bencillik gibi kötü
huylardan kurtulabilir.