Fecir | Konular | Kitaplar

Altın, gümüş ve nakit paranın zekâtı

Altın




Altın, gümüş ve
nakit paranın zekâtı:

 
Altın ve gümüş, ister külçe,
ister işlenilmiş olsun, nisab miktarında olup da üzerinden bir sene geçince %
2,5 oranında zekâtlarının verilmesi gerekir. Altının nisabı, 20 miskal, gümüşün
nisabı 200 dirhemdir. Bu gün kullanılan ölçülere göre 20 miskal altının
karşılığı yaklaşık 80 gramdır. Altın ve gümüşün zekâtlarında kıymetlerine değil;
ağırlıklarına itibar edilir. Elde bulunan nakit paralar veya her an paraya
çevrilebilen çek ve tahviller, aynen altın ve gümüş gibi zekâta tâbidir.
Bunların ve ticaret mallarının nisabı, hem altına, hem gümüşe göre
değerlendirilebilir. Bu konuda fakirler için daha faydalı ve kıymetli olan
tercih edilmelidir. Günümüzün ekonomik şartları göz önüne alındığında, bu
malların nisabının tayininde altının esas alınmasının daha uygun olduğunda
âlimler ittifak etmiş gibidir. Para ve para gibi olan kıymetli kâğıtların
nisabında demek ki, 80 gram altının para yönüyle değeri kadar miktara ulaşması
nisab miktarına, yani zekât verecek zenginlik sınırına ulaşmış sayılır.
Ticaret malları da böyledir.
Cinsi ne olursa olsun, ticaret maksadı ile alınıp satılan tüm mallar, nisaba
ulaştıkları takdirde % 2,5 oranında zekâta tâbidirler. Bu malların nisabı,
kıymetle-rinin altın ve gümüş nisabına ulaşması ile sabit olur. Ticaret
mallarında zekât, elde edilen kâra göre değil; sermaye ve kârın toplamına
göredir. Ticaret malları, kendi aralarında birbirlerine eklendikleri gibi,
ticaret için olmayan altın, gümüş ve paraya da ilâve edilirler.
Toprak mahsullerinin zekâtı:
Öşüre tâbi arazilerden elde edilen mahsul, Ebu Hanife'ye göre miktar ve cinsine
bakılmaksızın belirli oranda zekâta tâbidir. Bu oran, sulama masrafı gerektiren
arazilerde %5; gerektirmeyenlerde % 10'dur. Toprak mahsullerinden alınan bu
zekâta "öşür" denilir.

1 yorum

cokgüzelbirbiçimdeyazılmıştır

cokgüzelbirbiçimdeyazılmıştır tebrikleryani

01.12.2011 - Ziyaretci