Nur
Nur;
Anlam ve Mâhiyeti
"Nur", ışık, aydınlık, parlaklık; şan,
şeref; eşyayı ortaya çıkaran ve onun gerçekliğini gözler tarafından görünür
kılan tecellî demektir. Çoğulu "envâr"dır. Karanlığın zıddı olan nur, salt
'ışık' kelimesiyle karşılanamaz; çünkü nur daha geniş anlamlıdır. Nur, her türlü
aklî, zihnî, maddî-manevî karanlığın tam bir zıddıdır. Nur, bazan sadece fizikî
anlamda, bazan da esrarlı bir remz, bir sembol olarak kalp ile algılanan mecazî
anlamda kullanılır. Mecazî olarak kullanıldığında nitelediği kişiyi, nesneyi
yüceltir, ona bir kutsiyet kazandırır. Allah, duyular âlemini görebilmemiz için
ışığı, güneşi ve onu gören gözü, göz nurunu yarattığı gibi, akılla idrak
edilebilen ma'kulat âlemini görebilmek için iman ve irfan nuru, onu
kavrayabilmek için de basiret, yani kalp gözünü, kalp nurunu da bize ihsan
edendir.
NÛR
- NÛR..
- Nur Kelimesi
- Nur Kavramının İki Yönü
- Nur Kelimesinin Kur'an'daki Anlamları
- Nur'un Diğer Anlamları
- Nur; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'an'da Nur Kavramı
- Mutlak Nur, Âlemleri ve Gönülleri Nurlandıran Allah'tır
- Nurun Karşıtı Karanlıklar, Sayısız Denecek Kadar Çoktur
- Karanlık, Nurun Bulunmamasıdır; İkisi Bir Arada Barınamaz.
- İmanın Nuru ve Küfrün Karanlıkları
- Kur'an ve Peygamber Nur ve Münîr (Aydınlatan) dir
- Nur, Dünya ve Ahirette Tüm Hayırları; Karanlıklar da Şerleri Kapsar
- Hadis-i Şeriflerde Nur Kavramı
- Kur'an, İnsanları Zulumâttan Nura Çıkarır