Fecir | Konular | Kitaplar

Mutasavvıflar Tarafından Râbıtayı Anlatan Eserlerden Bazıları

Mutasavvıflar Tarafından Râbıtayı Anlatan Eserlerden Bazıları




Mutasavvıflar
Tarafından Râbıtayı Anlatan Eserlerden Bazıları
 
Râbıta-i Şerîfe Risâlesi: Sırf
râbıta hakkında yazılan bu kitapçık, Abdulhakîm Arvâsî tarafından 1923'de kaleme
alınmıştır. Kitabın aslı Osmanlıcadır. Necip Fazıl Kısakürek tarafından
sadeleşti­ril­miştir. İstanbul-Süleymaniye Kütüphânesi, Celal Ötüken bölümü
/232; Üniversite Kütüphânesi, 438/21 ve Beyazıt Devlet Kütüphânesi, 243435 sayı
altında bu risâleden birer nüsha bulunmaktadır.
 "Râbıta-i Şerîfe" adlı
ki­tapçıkta dikkat çekici şu ifadeler kullanılmıştır: "Râbıta, Allah'a ermeye
müstakil bir yoldur."[1];
"Râbıta, İlâhî-Zâtî sıfatlarla tahakkuk etmiş ve müşahede makamına varmış bir
kâmil ve mükemmele kalb bağlayıp, huzur ve gıyâbında o zâtın sûretini hayâl
hazinesinde muhafaza etmekten ibarettir."[2];
"Mâlum olsun ki bu yolla Allah'a ermek, kârmil şeyhin muhabbet ve râbı­tasına
bağlıdır (...)" "Evliyâdan bazıları vardır ki, sâdık mürîde, vefatından sonra
hayattay­ken olduğundan daha fazla menfaat eriştirir. Yine evliyâdan
bazılarının, rûhâni­yeti vâsıtasıyla İlâhî emirleri takib ve tatbik ettirdiği
kimseler vardır. İsterse o velî kabrinde meyyit olsun... Kabrindeyken mürîdini
yetiştirir. Mürîdi kab­rinden onun sesini işitir. Nitekim Eb'ul-Hasan-ül Hırkanî
Şeyh Ebi yezid Bestâmî'den bu şekilde Feyiz almıştır."[3]

Yani ölü evliyâ ile röportaj
yapılabilir! Halbuki Allah Teâla ölülerin, duymadıklarını ve konuşmadıklarını
Kur'ân-ı Kerim'de bildirmektedir.[4]

Yazar, "Râbıta-i Şerîfe" adlı
risâlesinde ayrıca:  "Mezarlara râbıta keyfiyeti", "Râbıtanın edepleri" ve
"Râbıtanın şartları" gibi başlıklar altında canı ne istemişse onu yazmaktan geri
kalmamıştır.

 



[1]
A.g.e., s. 17



[2]
A.g.e., s. 18



[3]
A.g.e., s. 19



[4]
6/En'âm, 111; 27/Neml, 80; 30/Rûm, 52