Fecir | Konular | Kitaplar

Havva'nın Yaratılışından So a

Havva




Havva'nın
Yaratılışından Sonra:

 
Bilindiği gibi ilk insan olarak yaratılan Hz. Âdem
erkekti; Adn Cenneti'nde ikamet ediyordu. Burası Âdem'in ilk vücut nimetine
mazhar olduğu hilkat bahçesiydi. Kendi cinsinden ve nefsinden eşi de yaratıldı.[1]
Eşinin adı Havva idi.[2]
Artık evrende iki insan vardı: Âdem ve Havva. Böylece insanın Cennet hayatı
başlamıştı, devam ediyordu. Öte yanda, Âdem'i kendi felaketine sebep bilen
şeytan, ondan öç almayı plânlıyordu. Bunun üzerine Âdem ve eşini Allah şöyle
uyardı:
"Ey Âdem! Eşin ve sen Cennette kal, orada olandan
istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden
olursunuz." (el-Bakara: 2/35; Tâ-Hâ: 20/117-119)
Şimdi imtihan edilme sırası Âdem'e gelmişti. Aslında
Âdem'e ve eşine yaklaşılmaması tavsiye edilen ağaç, aynı zamanda bir imtihan
sahasıydı. Onun meyvasından yemek ise, yasak bir fiilin işlenmesi, sorumluluk
sahasının dışına çıkılması ve Allah'ın koyduğu bir yasağın çiğnenmesi demekti.
Bu yasağı çiğnemekse Allah'ın tayin ettiği sınırları ve hukuk dairesine tecavüz
demek olacağından, bir haksızlık ve dolayısıyla kişinin kendisine zulümdü. Bunun
için zalimlerden olursunuz denilmişti.[3]
Nihayet "Şeytan oradan ikisinin de ayağını kaydırttı..." (el-Bakara:
2/36) ve onların yanılmalarını sağladı.[4]
Âdem ve eşi, melek olma veya Cennet'te ebedi kalma ihtimallerini duyunca,
şeytanın kendilerine düşman olduğunu unuttular. "Ağaca yaklaşmayın" emrine
sabırsızlık edip ondan yediler.[5]
Ağaçtan meyve tadınca ayıp yerleri kendilerine açılıverdi.[6]
Allah Âdem'e görevini hatırlatarak "Ben sizi o ağaçtan men etmemiş miydim?
Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?" diye seslendi.
(el-A'raf: 7/22). Nimetin devamlılığı ve Cennet'te edebi kalma arzusu onların bu
duruma düşmesine ve şeytana uymalarına sebep olmuştu. Fakat hatalarını çok çabuk
anladılar, meleklerin yolunu seçerek derhal tevbe ettiler.[7]
Allah da tevbelerini kabul etti.[8]
Fakat cennette daha fazla kalmalarına müsade etmedi ve şu emri verdi:
"Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip
geçineceksiniz. Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız..."
(el-A'raf: 7/24-25). Hz. Âdem ile Havva, emre uyup yeryüzüne indiler, yeryüzünde
tekrar emre uyup buluştular ve Rab'larına birlikte şöyle dua ettiler:
"Rabbimiz! Kendimize yazık ettik; bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen,
kaybedenlerden oluruz..." (el-A'raf: 7/23). "Allah ikisinden pek çok
erkek ve kadın türetti." (en-Nisa: 4/1). Yeryüzünde insanlar çoğaldı. Allah,
Âdem'in çocuklarını peygamber yaptı.[9]
Ondan sonra, şeytana karşı insanı peygamberlerle korudu. Artık hidayet
peygamberlerin, dalâlet de şeytanın yolu olacaktı. Âdem'in oğullarından Hâbil ve
Kabil'in kişiliğinde de Melek-Şeytan kutuplaşması vardı.[10]




 





[1]
er-Rûm: 30/21.





[2]
Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Tercemesi: 9/81.





[3]
Yazır, a.g.e. 3/2139.





[4]
A'raf: 7/20-22; Tâhâ: 20/120.





[5]
Tâhâ: 20/115.





[6]
Tahâ: 20/121.





[7]
el-A'raf: 7/23.





[8]
el-Bakara: 2/37; Tâhâ:
20/122.





[9]
el-Bakara: 2/38; Âlu İmrân: 3/33; Tâhâ: 20/122-123.





[10]
Çakan-Solmaz, a.g.e. 1/27.