Fecir | Konular | Kitaplar

Şeytana Uyanların Sonları

Şeytana Uyanların Sonları




Şeytana Uyanların Sonları

 

Büyüklenmeye yatkın, kibirli kalpler
üzerinde şeytanın etkisi büyüktür. Allah'ın gücünü tanıyabilecek bir imana ve
akla sahip olmayan kişiler -ki Kuran'da bunların "insanların çoğu" olduğu
bildirilmiştir- şeytanın adımlarına uymuş ve onun "fırkası" (grubu) olmuşlardır.
Ayette bu insanlardan şöyle bahsedilmektedir:

 

Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır;
böylelikle onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın
fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta
kendileridir. (Mücadele Suresi, 19)

 

Onun peşinden gidenler ve ona
aldananlar en büyük şaşkınlığı elbette ahirette yaşayacaklardır. Çünkü hem
cehennemle karşılaşacaklar, hem de şeytan orada onları yalnız bırakacaktır. O
zaman şeytanın boş bir vaadde bulunduğunu ve sözlerinin bir aldatmadan başka bir
şey olmadığını göreceklerdir. Ama artık çok geç olmuştur; çünkü şeytanın yalan
söylediği ortaya çıkmıştır ve onları cehennem azabı beklemektedir:

 

İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der
ki: "Doğrusu , Allah size gerçek olan va'di va'detti. Ben de size vaadde
bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu,
yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz
kendinizi kınayın. Ben sizi kurtaracak değilim, siz de beni kurtaracak
değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki,
zalimlere acı bir azab vardır." (İbrahim Suresi, 22)

[1]

 





[1] Harun
Yahya, Şeytanın Enaniyeti, Vural Yayınları: