Fecir | Konular | Kitaplar

Zeka, Kültür, Tahsil Durumu.

Zeka

Zeka,
Kültür, Tahsil Durumu

Enaniyetin belli başlı sebeplerinden
olan para, güzellik ve mevkinin dışında insanların gözlerinde büyüttükleri, önem
verip gurur meselesi yaptıkları başka birçok konu vardır. Örneğin mezun olunan
veya devam edilen okulun adı ve vasıfları çok önemli bir itibar konusudur.
Özellikle paralı veya sınavla girilen bir okulsa kişiler bunu sık sık gündeme
getirip kendi aralarında bir övünme konusu yaparlar. Ancak diğer konular gibi bu
konu da, Allah'ın kendileri için belirlediği kader doğrultusunda gelişmektedir.
Bundan dolayı gurura kapılmak, gerçekte haksız yere büyüklenmek olur. Dahası hiç
kimse ahirette, okuduğu okuldan, ne kadar kültürlü olduğundan, zeka seviyesinden
sorulmayacaktır. (Elbette insanların bu konuda kendini geliştirmesi önemlidir,
ama bunu yaparken kendini yüceltmek yanlıştır.) İnsanlar Rableri karşısına
çıktıklarında yalnızca O'na karşı olan samimiyetleri, içlerinde taşıdıkları
takvaları, gösterdikleri tevazu ve uyguladıkları ibadetlerinden sorulacaklardır.

Ancak dünya hayatının geçici
değerlerini kazanmayı kendilerine amaç edinen bu insanlar, sahip oldukları küçük
büyük her özellikle kibirlenebilmektedirler. Özellikle kültür yani bilgi sahibi
olmak, kendince çok önemli bilgiler edinmek enaniyetli kişilerin büyüklenme
sebeplerindendir. Bu noktada yine yüzeysel düşünme özellikleri ortaya
çıkmaktadır. Zira bir kişi dünyanın en bilgili biyoloji profesörü veya gelmiş
geçmiş insanlar arasında fizik üzerine en isabetli teorileri geliştirmiş olanı
olabilir. Fakat gözardı etmemesi gereken bir konu vardır; tüm bilgilerini
kullansa dahi tek bir fizik kanununu değiştiremez veya tek bir hücreyi meydana
getiremez.

Şu ana kadar sayılan belli başlı
maddeler dışında, küçük küçük özelliklerin "havasına girip" bunlarla büyüklüğe
kapılan ve üstünlük iddiasında bulunan insanlar da vardır. Örneğin saçlarının
güzelliği, boyunun uzunluğu, arabası, kıyafeti, bilgisayardan iyi anlıyor
olması, güzel bir sese sahip olması, mevki sahibi dostlarının bulunması gibi
basit konular birçok insan için büyüklenme sebebi olabilmektedir. Ancak bu
tavırlarının ne derece basit ve anlamsız olduğu elbette akıl sahibi insanlar
tarafından anlaşılır.

Akıl sahibi kişiler olarak hayatlarını
tevazu üzerine kuran peygamberler ve müminler, bizlere en güzel örnekleri
oluşturmaktadırlar. Örneğin Hz. Süleyman çok zengin ve güçlüydü ama bunu sadece
Allah rızası için kullanmıştı. Aynı şekilde Zülkarneyn de kavimler üzerindeki
hakimiyetini Allah'ın dinine hizmet etmek için bir araç olarak görmüştü. Hz.
Davud ise bulunduğu makamda Allah'ın rızasına uygun davranmaya ve adaletli
olmaya çok titizlik göstermişti.

Bu üstün insanların yanı sıra
Peygamberimizin yanında bulunan sahabelerin hayatları da müslümanlar için iyi
bir model teşkil eder. Birçoğu kavmin önde gelen elit tabakasına mensup
ailelerin bireyleri oldukları halde, Allah'ın diniyle makam, mal, çevre arasında
bir seçim yapma durumunda kaldıklarında, hepsi hiç düşünmeden Allah'ı ve
Resulünü seçmişlerdi. Çünkü onlar dünya hayatının önemli olmadığını, asıl olanın
ahiret hayatı olduğunu biliyorlardı. Allah'ı hoşnut ve razı etmek kasdıyla
Peygamberin safında yer aldılar, gerektiğinde hicret ettiler,
mallarını-servetlerini geride bıraktılar, mevkilerini-itibarlarını
önemsemediler, bütün hayatlarını dine hizmet etmeye adadılar.

Allah'ın hoşnut olduğu model bellidir.
Birtakım özelliklere sahip olan kişiler (mal, para, güzellik, zeka, itibar,
gençlik v.b.) bilmelidirler ki, bunların hepsi Allah tarafından onlara
verilmiştir ve kendileri böylece denenmektedirler. Ahirette de hepsinden tek tek
hesaba çekileceklerdir. Bunu kavrayamayıp Allah'a karşı büyüklenen kişilerin ruh
hallerinden bahseden bir ayet şöyledir:

O, hiç kimsenin kendisine asla güç
yetiremeyeceğini mi sanıyor? O: 'Yığınla mal tüketip-yok ettim' diyor. Kendisini
hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor? (Beled Suresi, 5-7)

Bu konuyu okurken yapılacak en iyi şey
insanın tüm bu anlatılanları kendi üzerine alarak düşünmesidir. Çünkü nefis
büyüklenmeye çok eğilimlidir, kendine büyüklenecek bir konu bulmakta zorlanmaz.
Nefis için zeka, kültür, meslek, ev, araba, alınan eğitim, kaş-göz veya bunlar
gibi enaniyeti yapılabilecek çok fazla detay vardır. Bunların her biri kendi
içlerinde daha da detaylandırılabilir. Önemli olan, Allah'ın "dünya hayatının
geçici süsü" olarak tanıttığı bu detayların hiçbirine kapılmamaktır. Enaniyetli
bir karakterin, insanı hem dünyada, hem de ahirette küçük düşüreceği
unutulmaması gereken en önemli noktalardan biridir.

[1]


[1] Harun
Yahya, Şeytanın Enaniyeti, Vural Yayınları: