Fecir | Konular | Kitaplar

Allah Adına Edilen Yeminler

1




1) Allah Adına
Edilen Yeminler:



 

Kasem sûretiyle Allah adına yeminler "Allah" ya
da "İzzet, celâl, azamet" gibi zâtî sıfatlarının başına "ba, va, ta" harflerinin
birisini getirmek suretiyle yapılır (Mevsılî, a.g.e., IV, 49, 50; Şirbinî,
Muğni'l-Muhtaç, IV, 320, 312). Müslümanlar arasında en çok kullanılan yemin
lafızları: "Vallahi, billâhi, tallahi" sözcükleridir.

Allah'ın isim ve zâtî sıfatlarının dışında
hiçbir şeye yemin edilmez. Hanefîlere göre, Nebi/Peygamber, Kur'ân, Kâbe gibi
Müslümanlarca kutsal olan varlıklar adına da yemin edilmesi câiz değildir (Kâsânî
a.g.e., III, 5-10; Merginânî, el-Hidâye," II, 72; Mevsıli; IV, 51).

İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve İmam Ahmed bin
Hanbel'e göre Kur'ân, Kur'ân âyetleri ve Mushaf adına edilen yeminler
mûteberdir. Bozulması halinde keffâreti gerektirir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XI,
194, 195). Hanbelîlere göre Kâbe ve diğer yaratıklar adına yemin etmek câiz
değilse de, Peygamber adına yemin etmek câizdir. Bozulması keffâreti gerektirir
(İbn Kudâme, a.g.e., XI, 210).

Yeminin mûteber olması için mutlaka Arapça
olması şart değildir. Diğer dillerle de yemin edilebilir. Kaynaklar Farsça bazı
tâbirlerle yemin edilebileceğine işaret etmişlerdir (bkz. Merğınânî, a.g.e., II,
74; Fetâve'l-Kâdihan, II, 7; el-Fetâve'l-Hindîye, II, 57).

Buna göre Türkçe'de kullanılan "yemin ederim,
kasem ederim, and içerim" gibi sözler de yemin sayılır. Ancak "mukaddesâtım
adına, şerefim üzerine and içerim" gibi sözlerin yemin olmaması gerekir. Çünkü
Allah'ın adı veya sıfatları adına yapılmamıştır. Merginânî, hangi sözlerle yemin
edip edilemeyeceğinin örfe bağlı olduğunu söylemektedir (Merğınânî, a.g.e.,
a.y.) Bu sözcükler bugün ülkemizde bazı ortamlarda yemin için mâruf hale
gelmişlerse de yaygın bir örf saymak mümkün değildir.

Bunların dışında, kişinin mubah olan bir şeyi
kendisine haram kılması veya bir şeyi yaptığı ya da yapmadığı takdirde, yahudi,
hristiyan vs. olacağını yemin kasdıyla söylemesi de bir yemindir (Merğınânî,
a.g.e., II, 74; Mevsılî, a.g.e., IV, 52, 53).

İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve Ahmed bin Hanbel'den
nakledilen bir görüşe göre bu tür sözler yemin sayılmaz, dolayısıyla bozulması
durumunda keffâret gerekmez (İbn Kudâme, a,g.e., XI, 199, 200; Şirbinî, Muğni'l-Muhtâc,
IV, 324; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletühû, III, 344).

Allah adı anılarak edilen yeminler ğamûs, lağv
ve mün'akıde olmak üzere üç çeşittir;