Fecir | Konular | Kitaplar

Zekât Malı Temizler

d




d- Zekât Malı
Temizler

 
Şüphesiz Zekât, vereni
arındırdığı gibi;  fakirin hakkının ayrılıp hak sahiplerine verilmesi ile
maldaki kirleri de temizler. Zekât: Belli bir mâlî gücü olan müslümanın kazanç
ve malından vereceği yüzde iki buçuk tutarında zorunlu bir mâlî ibadettir.
Verilmediği takdirde kazancın ve malın tamamı pis ve haram olur.
"Onların mallarından sadaka
al. Onunla kendilerini temizlemiş ve tezkiye etmiş olursun." (9/Tevbe, 113)
Temizleme ve tezkiye; bu iki kelime, zenginin ruh ve nefsinin, mal ve servetinin
hem maddî hem de manevî yönden temizlenme ve arınmasını içine almaktadır. Zekât
veren, başta cimrilik olmak üzere birçok kötü huy ve alışkanlıktan arınır.
Cimrilik, fert ve toplum için kötü bir hastalıktır. Bu hastalık kişiyi mal
uğruna kan dökmeye, kul haklarına tecavüz etmeye, haramlarla da olsa mala hırs
göstermeye götürür.
Zekât, mü'mini mala tutkunluk
zilletinden temizler, paraya kulluk bağından kurtarır. İslam, insanın sadece
Allah'a kul olmasını, Allah'tan başka her şeyin esaretinden kurtulmasını,
yaratılmışların efendisi olma özelliğini korumasını arzu etmektedir. Bunun bir
yolu da, zenginin infak edip zekât vererek hem Allah'ın emrine boyun eğmesi, hem
de dünya malının kendisine geçici bir süre için tevdi edilmiş bir emanet
olduğunun bilincine varmasıdır.
Rabbimiz Kur'an'da sıkça arınan
ve sakınanlardan bahseder ve onlara özel iltifatlarda bulunur. Ayrıca arınmanın
yolunu da gösterir. Bu konuda Rabbimiz infak edip zekât vererek arınacağımız
konusunda telkinde bulunur. "O (mü'min) ki, malını (Allah için) vererek
arınır, yücelir." (92/Leyl, 18) Demek ki arınmanın yolu zekât ve infak
etmekten geçer. Zekâtımızı verirsek kalben ve ruhen arınırız. Zekât ve infakla
mânen yüceliriz. Gerçek iyiliğe kavuşuruz. Olgun bir kişilik, emin bir şahsiyet
oluştururuz. Mallarımızdan O'nun için infakta bulunur ve zekâtımızı eksiksiz
verirsek arınırız.
Peki, "arınanlara Allah'ın
yardımı nedir?" sorusuna başka bir âyet cevap vermektedir: "Eğer siz arınır
ve sakınırsanız, Allah sizlere iyilikle kötülüğü birbirinden ayıracak ince bir
anlayış verir." (8/Enfâl, 29) Ahiretteki büyük nimetinden başka bu dünyada
gaybî yardımları ile destekleme taahhüdünde bulunmuştur. Basiretimizi açmayı,
gerçekleri görecek gözü ihsan edecek doğru yol üzere bulunmamızda yardımcı
olacaktır. Zekâtlarını verip infak edenler, Allah ile aralarında özel bir bağ
oluşturacaklardır. Yalnız Allah için vermek, yalnız O'nun rızasını gözeterek
vermek, insanı Allah'a yaklaştıracak, Allah için olma ve Allah için yapma, amel
işleme alışkanlığı kazandıracaktır. Bu anlayış, onu ihsan makamına erdirecek,
ruhî bir olgunluk kazandıracaktır.