Fecir | Konular | Kitaplar

Zekât, Sosyal Dayanışma ve Sosyal Güvenlik Sigortasıdır

e




e- Zekât, Sosyal
Dayanışma ve Sosyal Güvenlik Sigortasıdır

 
Sosyal dayanışma sisteminin
temelini oluşturan zekât ve diğer infak çeşitleri, bir ibadet anlayışıyla ele
alınması ve fakir, kimsesiz, muhtaç, yetim,  yolda  kalmış  ve  borçlu gibi
yardıma muhtaç bütün sınıfları kapsayacak kadar geniş olması, İslam'ın toplumsal
bütünleşme, kaynaşma ve dayanışmaya büyük bir önem verdiğini gösterir. Zekât,
malı ve malın bereketini artırır. Yoksul zümrelerin eline geçen para, her şeyden
önce insan onurunu geliştirir, iş gücü kalitesini artırır. Bunun yanında artan
satın alma gücü sayesinde yükselen umumi talep hacmi, ekonomik hayata dinamizm
getirir. Zekât sayesinde zenginle fakir arasında güven, saygı ve sevgi oluşur.
İslam kardeşliği de böylece gerçekleşir.
Rasulullah'ın benzetmesiyle
müslümanlar bir vücut, bir bünye gibidir. Vücudun bir âzâsı sızlayınca bu ağrıyı
öbür organların duymaması, bu derdi paylaşmaması mümkün mü? Hayır, çünkü böyle
bir durum, vücudun fıtrî -doğal- yapısına terstir. Toplumda fakirlerin haklarına
riâyet edilmemesi, vücuttaki bir uzvun kanaması gibidir; vaktinde tedbir
alınmazsa kan kaybı bu vücudun hastalanmasına, belki ölmesine yol açarsa, aynı
şekilde fakirlerin haklarına tecavüz, sosyal bir kanamadır ve vaktinde tedbirler
alınmazsa canlı organizma olan sosyal bünyenin sağlığını yitirmesine yol
açacaktır. Bu durum, toplum üzerindeki ilahî yardımın, rahmet ve bereketin
çekilmesi demektir. Bugün toplumumuzda görülen ekonomik problemlerin önemli bir
kısmı bu hastalıkla ilgilidir.
Zekâtla, sosyal çatışma
problemlerine giden yol tıkanacaktır.
Zekâtla, doğal âfetlerin
(deprem, sel, salgın hastalık vb.) açtığı yaralar sarılacaktır.
Bakıma muhtaç insanların huzur
içinde hayatlarını geçirmeleri sağlanacaktır.
Zekâtla, evlenmeye güç
yetiremeyen bekârların evlendirilerek, her türlü fuhuş ve ahlâksızlığın önü
tıkanacaktır.
Zekâtla, insan, yarınım ne
olacak kaygısını taşımayacak, ihtiyarlığı ve muhtaç olacağı zaman için para
biriktirme mecburiyeti bile hissetmeyecektir.
Zekâtla, fakirlik ve işsizlik
problemi en aza indirilecek, günümüzde olduğu gibi geçim derdi problemlerin ilk
sırasını almayacaktır.
Zekâtla, iktisâdî hayat
canlanacaktır.  
Zekâtla toplumun ruhî, manevî
değerleri canlanacaktır. 
Malı âfetlerden, kişiyi
belâlardan korur.
Zekât, fakirin kıskançlık
duygusunu körletir.
Zekât, fakirin toplumdaki
itibarını yükseltir.
Zenginin şahsiyetini
geliştirir.
Zekât, müslümanı mal
fitnesinden korur.
Zekât, ruh ile beden arasında
bir denge sağlar.
Müslümanı Mâlî disipline sokar.
Zekât, paranın stok edilmesini,
yığılıp bir tarafta âtıl kalmasını önler.
Zekât, mülkiyette denge sağlar,
aşırılıkları törpüler.
Zekât, toplumun ruhî
değerlerini takviye eder.
Kapitalizme, sömürüye, fakirin
daha fakirleşeceği düzenlere son verir.
Komünizm ve sosyalizme giden
yolu tıkar.
Zekât, alıcısını ihtiyaç esiri
olmaktan kurtarır. (1)