Fecir | Konular | Kitaplar

Zekâtın Ödenmesi

Zekâtın Ödenmesi




Zekâtın Ödenmesi

 

Esas itibariyle açık (zahir) malların zekâtını
almak devlete aittir. Gizli (batın) malların zekâtlarını ise sahipleri kendileri
istediklerine verirler. Ancak, zamanımızda bu görevi yerine getirecek bir islâm
devleti bulunmadığı için bütün malların zekâtlarının sahipleri tarafından hak
sahiplerine verilmesi gerekir. Zekât; malın üzerinden bir sene geçtikten sonra
verilebileceği gibi, daha önce de verilebilir. Zekât malın aynından da
kıymetinden de verilebilir. Kıymet takdir edilirken, zekâtın farz olduğu günkü
değeri esas alınır.

Zekâtın, fakire mülkü olması üzere verilmesi
gerekir. Dolayısıyla, zekât niyetiyle fakire yemek yedirmek, cami, okul-gibi bir
hayır kurumu yaptırmakla zekât verilmiş sayılmaz.

Zekâtın verileceği yerler, Kur'ân-ı Kerîm'in
Tevbe sûresinde belirtilmiştir (bk. et-Tevbe, 9/60). Bu âyette belirtilen
sınıflar şunlardır:

a- Fakirler (bk. "Fakir" mad)

b- Miskinler (bk. "Miskin" mad).

c- Âmiller (bk. "Âmil" mad).

d- Müellefe-i Kulûb (bk. Müellefe-i Kulûb)

e- Mükâteb Köle (bk. "Mükatebe" mad).

f- Borçlular: Borçlu * olup, bunun karşılığından
fazla olarak nisap miktarı malı olmayanlardır.

g- Allah yolunda cihad edenler: Bunlar, Allah
için savaşa katılmak istediği halde maddî imkânsızlıktan dolayı silah ve
nafakasını temin edemeyenlerdir.

h- Yolcular: Memleketlerinde malları olsa bile,
gittikleri yerde parasız kalanlardır.

Zekât, bu sayılan gruplardan her hangi birisine
verilebilir. Her gruba verilmesi şart değildir. Şafiî mezhebine göre zekâtın, en
az her gruptan üç kişiye verilmesi gerekir.

Aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisâb miktarı
mala sahip olan kişiye, bu malı artıcı olsa bile zekât verilemez (bk.
"Zenginlik" mad).

Bir kimse zekâtını, hanımına, usûl ve fürû'na
veremez (bk. "Usul-fürû" mad). Bunların dışında zekâta ehil olan herkese
verilebilir. Ancak, önce kendi akrabalarından başlaması daha iyidir. Zekât
verilen kişinin müslüman olması şarttır. Müslüman olmakla beraber, dinî
Görevlerini yerine getirmeyen veya aldığı zekâtı meşru olmayan yollarda
harcayacağı bilinen kişilere zekât verilebilirse de salih müslümanlara verilmesi
daha uygundur.

Zekâtın, malın bulunduğu yerdeki fakirlere
verilmesi daha efdaldir. Başka bir yere gönderilmesi de caizdir.

Şamil İA